Avrupa Parlamentosu’nda Aşırı Sağın Yükselişi
Avrupa Parlamentosu, 6-9 Haziran tarihlerinde yapılan seçimlerin ardından bu hafta itibarıyla yeni 5 yıllık yasama dönemine başlıyor. Uzmanlar, aşırı sağcı partilerin etkisini ve bu durumun Avrupa Birliği (AB) politikalarına olan yansımalarını merakla takip ediyor.
Aşırı Sağcı Grupların Artışı
Yeni yasama döneminde, aşırı sağcı grupların sandalye sayılarını artırmaları, 720 sandalyeli Avrupa Parlamentosu'nun belirgin özelliklerinden biri haline geliyor. Bu gruplar arasında Almanya için Alternatif Parti (AfD) ile Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın partisi Fidesz'in liderlik ettiği gruplar bulunuyor.
Bölünmüşlük ve Çeşitlilik
Belçika'daki Liege Üniversitesi'nden Siyaset Bilimi Profesörü Jerome Jamin, aşırı sağ partilerin Avrupa Parlamentosu’nda homojen bir yapı sergilemediğini belirtiyor. Her ne kadar bu partiler "Avrupa"dan bahsetseler de aslında ulusal gündemlerini temsil ettiklerini vurgulayan Jamin, farklı ülkelerdeki aşırı sağcı partilerin ideolojilerinin de farklılık gösterdiğini ifade ediyor.
Ortak Hedef ve Etkileri
Merkezi Brüksel’de bulunan Martins Centre’nin Direktörü Dr. Peter Van Heele, aşırı sağcı grupların bölünmüşliklerine rağmen bazı konularda etkili olabileceklerine dikkat çekiyor. Ancak göç gibi konularda dahi bir araya gelmelerinin zor olduğunu belirtiyor.
Aşırı Sağ ve Avrupa’nın Geleceği
ABD Delaware Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Direktörü Daniel Kinderman, aşırı sağın AB'deki mevzuat üzerinde büyük bir etki yaratmak için yeterli sandalyeye sahip olmadığını ifade ederek, ancak müttefik bulmaları halinde durumun değişebileceğini belirtiyor. Diğer taraftan, aşırı sağcı partilerin sayısının artmasının Avrupa'nın geleceğini köklü bir şekilde etkileyebileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
İsrail’le İlişkiler
İrlandalı gazeteci-yazar David Cronin, Avrupa'daki aşırı sağın İsrail yanlısı politikalar konusunda birleştiğini ifade ederek, ırkçılık ve yabancı düşmanlığının bu durumun merkezinde yer aldığını vurguluyor. Avrupa'daki aşırı sağcı siyasetin bu tür ilişkilerle şekillendiği gözlemleniyor.
Avrupa Parlamentosu (AP), yeni 5 yıllık yasama dönemine başlarken varlığını artıran ancak bölünmüş yapıdaki aşırı sağcı siyasi grupların Avrupa Birliği'nin (AB) politikalarına ne ölçüde etki gösterebilecekleri merak ediliyor. Merkezi Brüksel'de bulunan düşünce kuruluşu Martins Centre'nin Direktörü Dr. Peter Van Heele, AA muhabirine konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Avrupa Parlamentosu (AP), yeni 5 yıllık yasama dönemine başlarken varlığını artıran ancak bölünmüş yapıdaki aşırı sağcı siyasi grupların Avrupa Birliği'nin (AB) politikalarına ne ölçüde etki gösterebilecekleri merak ediliyor. Merkezi Brüksel'de bulunan düşünce kuruluşu Martins Centre'nin Direktörü Dr. Peter Van Heele, AA muhabirine konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Avrupa Parlamentosu (AP), yeni 5 yıllık yasama dönemine başlarken varlığını artıran ancak bölünmüş yapıdaki aşırı sağcı siyasi grupların Avrupa Birliği'nin (AB) politikalarına ne ölçüde etki gösterebilecekleri merak ediliyor. Merkezi Brüksel'de bulunan düşünce kuruluşu Martins Centre'nin Direktörü Dr. Peter Van Heele, AA muhabirine konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Avrupa Parlamentosu (AP), yeni 5 yıllık yasama dönemine başlarken varlığını artıran ancak bölünmüş yapıdaki aşırı sağcı siyasi grupların Avrupa Birliği'nin (AB) politikalarına ne ölçüde etki gösterebilecekleri merak ediliyor. Merkezi Brüksel'de bulunan düşünce kuruluşu Martins Centre'nin Direktörü Dr. Peter Van Heele, AA muhabirine konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
