Yabancı Düşmanlığı ve Empati Yoksunluğu
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Kemal Sayar, son zamanlarda artan yabancı düşmanlığının öncelikli sebeplerinden biri olarak empati eksikliğini ve medyada sığınmacılara yönelik olumsuz tasvirleri belirtmektedir.
Düşmanlığın Temelleri
Sayar, yabancı düşmanlığının artmasının tarihsel olarak zor zamanlarda belirginleştiğini belirtmiş, toplumların zayıf gördükleri kesimlere saldırmayı tercih ettiklerini ifade etmiştir. "Yabancılara karşı duyulan his, ayrımcılığın bir türüdür," diyen Sayar, bu tür düşüncenin bireyler arasında hastalıklı bir ruh hali yaratabileceğine dikkat çekmektedir.
Medyanın Rolü
Sayar, medyanın yabancı düşmanlığındaki etkisini şu şekilde açıklamaktadır: "Yazılı ve görsel medyada çıkan karalayıcı haberler, toplumu öfkeye sürükleyebilir ve zaman zaman bu da kitle psikolojisiyle infiale yol açabilir." Medya kuruluşlarının bu konuda daha duyarlı olması gerektiğini savunan Sayar, insanlar arasında hoşnutsuzluk yaratan haberlere karşı dikkatli olunmasının önemini vurgulamaktadır.
Sorumluluk ve Haklar
Prof. Dr. Sayar, günümüz toplumlarında, bireylerin haklarını öne çıkaran fakat sorumluluklarını unutan bir yaklaşımın yaygın hale geldiğini belirtmektedir. "Herkesin bir başka insanın var olma hakkına saygı duyması gerekir," diyerek, yüzyüze geldiğimiz zorluklar karşısında toplumsal sorumluluğumuzun altını çizmektedir.
Empati Kurmanın Önemi
Kendimizi başka birinin yerine koyarak empati kurmanın, ayrımcılıkla mücadelede kritik bir noktada olduğunu söyleyen Sayar, "Sosyal empatiyi geliştirmek için her birimiz bu dünyada zorluklardan geçebileceğimizi ve yurtsuz kalabileceğimizi unutmadan düşünmeliyiz," demektedir.
Sonuç ve Öneriler
Sayar, yabancı düşmanlığı ile mücadele etmek için toplumsal ve bireysel pek çok yol olduğunu ifade ederek, insanları birbirine daha yakınlaştıracak, anlayışı artıracak bir sosyal empati devrimine ihtiyaç duyulduğunu belirtmektedir. "Hikayelerini dinlemek, bu kişilerle empati kurmak, düşmanlığın önüne geçebilir," diyerek, vurgusunu tamamlamaktadır.
