Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Toplantı Özeti
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu, 23 Temmuz'daki toplantısının özetini açıkladı. Özette, yakın dönemdeki göstergelerin yurt içi talepte bir yavaşlama olduğunu ortaya koyduğu belirtiliyor. Bu durum, halen enflasyonist seviyelerde olmasına rağmen, talepteki düşüşü ön plana çıkarıyor.
Perakende Satış Hacim Endeksi Düşüşü
Mayıs ayında perakende satış hacim endeksinin, aylık ve çeyreklik bazda azaldığı hatırlatıldı. Ticaret satış hacim endeksinde de önemli bir düşüş gözlendi. Bu düşüş, motorlu taşıtlar ve toptan ticaret gibi diğer iki ana sektörde de yaşandı.
Tüketim Harcamalarındaki Yavaşlama
İlk çeyrekte ılımlı bir büyüme gösteren hizmet üretim endeksi, mayıs ayı itibarıyla çeyreklik bazda sınırlı bir azalma yaşadı. Ayrıca, imalat sanayi firmalarının anket verileri, iç piyasa siparişlerinde çeyreklik bazda bir düşüş olduğunu göstermekte.
Firma görüşmeleri, tüketim harcamalarında yavaşlamanın devam ettiğini ortaya koyuyor. Bu kapsamda, ikinci çeyrekte iki bayram tatilinin ve idari izinlerin talepteki durumu bulanıklaştırdığı ifade ediliyor.
İstihdam ve İşsizlik Verileri
Mayıs ayı itibarıyla mevsimsellikten arındırılmış istihdam, çeyreklik bazda %0,9 artış gösterdi. İş gücüne katılım oranı %0,3 artarken, işsizlik oranı %0,3 düşerek %8,4 düzeyinde gerçekleşti.
Cari İşlemler Açığı ve Dış Ticaret
Mayıs ayında cari işlemler açığı 1,2 milyar dolar, yıllıklandırılmış olarak ise 25,2 milyar dolara geriledi. Dış ticaret açığı, altın ve enerji hariç olmak üzere azalmış durumda. Haziran veri analizleri, ihracatta bir düşüş, ithalatta ise artış yaşandığını gösteriyor.
Yurt Dışı Borçlanma İmkânları
Bankacılık sektörü yıl bazında %128 oranında borç çevirme kapasitesine sahipken, bankacılık dışındaki firmalarda bu oran %100 seviyelerinde. Bu bağlamda, yurt dışı borçlanma imkanlarının geçtiğimiz aya göre bir iyileşme gösterdiği kaydedildi.
Sonuç olarak, TCMB'nin yakın döneme ilişkin verileri, talepte yavaşlama, dış ticarette dalgalanma ve istihdamda istikrar ile birlikte yurt dışı borçlanma imkanlarındaki iyileşmeyi ön plana çıkarıyor.
